https://www.qdl.qa/en/archive/81055/vdc_100076917035.0x000027 Papers written by Curzon on the Near and Middle East [19v] (38/348), British Library: India Office Records and Private Papers, "Review of the Situation in the Middle East, with Special Reference to the Danger of Delay in Reaching a General Settlement." Mss Eur F112/278, in Qatar Digital Library
https://www.qdl.qa/en/archive/81055/vdc_100076917035.0x00000d ; Papers written by Curzon on the Near and Middle East [6v] (12/348) "Earl Curzon to the Earl of Derby.", The original is part of the British Library: India Office Records and Private Papers, Mss Eur F112/278, in Qatar Digital Library
https://www.qdl.qa/en/archive/81055/vdc_100076917035.0x000010 ; Papers written by Curzon on the Near and Middle East [8r] (15/348) "Earl Curzon to the Earl of Derby.", The original is part of the British Library: India Office Records and Private Papers, in Qatar Digital Library
[1] Papers written by Curzon on the Near and Middle East [17v] (34/348) "Note respecting the Middle Eastern Question by Earl Curzon"
https://www.qdl.qa/en/archive/81055/vdc_100076917035.0x000005 ; Papers written by Curzon on the Near and Middle East [2v] (4/348) "PEACE NEGOTIATIONS WITH TURKEY.", The original is part of the British Library: India Office Records and Private Papers, in Qatar Digital Library
İngiliz Başbakan David Lloyd George - 14 Ekim 1922:
... Doğu politikamızın bir dizi doğaçlama olduğu söylendi. Neydi o politika? Politika, kuşkusuz, her şeyden önce boğazların özgürlüğünü güvence altına almaktı; ikincisi, Türk egemenliğine emanet edemeyeceğiniz Hıristiyan olmayan halkları Türk yönetiminden uzaklaştırmaktı. Bu kimin politikasıydı? 1916'da göreve geldiğimde Rusya, Fransa, İtalya ve hatta Yunanistan ile Türkiye'yi tamamen bölen bir dizi anlaşma buldum. Türklere Anadolu'nun sadece küçük bir şeridi kalmıştı. Bunu kim yaptı? Gray ve Asquith hûkümeti. Bunun benim politikam olmadığını söylemek istiyorum. Hepimiz buna bağlıydık ama kumanda Asquith ve Gray'in elindeydi. Benim başlattığım bir politika değildi. Ben Başbakan olmadan önce, Türkiye, çeşitli yetkilerle yapılan anlaşmalarla tamamen bölünmüştü. Ermenistan, İstanbul ve boğazlar Rusya'ya verilmişti. Hiç aldırış etmedim ama çok dar görüşlü bir politikaydı. Rus devrimi kötü sonuç verseydi, şu anda İstanbul'da ve boğazlarda Bolşevikler olurdu. Bu bir hataydı ama hepimiz içindeydik. Olan diğer şey neydi? Güney Anadolu'nun İtalya tarafından işgal edilmesi Müttefiklerin davasına onarılamaz bir felaket getirdi. Sonra en büyük felaketlerden biri geldi: Venizelos'un düşüşü ve ardından gelen zayıf ve beyhude yönetimin yerini alması. Pekala, bütün bunlar, bizim üzerinde kontrol sahibi olmadığımız durumlardı; bu yüzden politikamızı yeniden şekillendirmek zorunda kaldık. Sırada ne var? Galiçya'daki Fransız yenilgisi, konumlarını yeniden şekillendirmelerine neden oldu. Sırada ne var? Wilson, Amerika'yı Ermenistan üzerindeki manda yönetimini almaya ikna edebileceği izlenimi altındaydı. Wilson'ın sağlığı bozuldu. Bunun üzerinde de hiçbir kontrolümüz yok. Sevr Antlaşması'nın hazırlığı ise Lord Curzon ve Fransız Dışişleri Bakanlığı'ndan M. Berthelot tarafından Aralık 1919'da başladı. Başkan Wilson'ın umutlarının yıkılacağı netleştiğinde ve Amerikan işbirliğini beklemek faydasız kaldığında, Türkiye ile Barış Antlaşması Müttefikler tarafından ciddiye alındı. Yüksek Konsey, bu Antlaşma'nın hazırlanmasını, Lord Curzon'un başkanlığındaki Londra'daki Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelen ve taslak önerileri daha sonra Yüksek Konsey'in San Remo'daki tam toplantısında görüşülen büyükelçiler ve uzmanlardan oluşan bir komiteye devretti. Muhtelif devletlerin başbakanları ve dışişleri bakanları toplanmış ve müzakereler sonucunda 10 ağustos 1920'de sevr antlaşması imzalanmıştır. Ve Antlaşma, imzalanmasına rağmen, hiçbir zaman onaylanmadı. İmzasını müteakip birkaç ay içinde Başbakan Venizelos düştü ve Konstantin Yunanistan'a geri çağrıldı. Bu olaylardan cesaret alanlar, anlaşmanın şartlarına karşı çıkanlar, sertleştiler. Londra konferansı teklifleri her iki tarafın da kabulünü sağlayamadı ve aralarındaki düşmanlıklar yeniden başladı. Bunu, Franklin Bouillon'un Ankara'ya ikinci ziyareti ve Fransız Hükûmeti'nin Mustafa Kemal ile yaptığı ayrı bir anlaşma izledi. Bu yılın (1922) başlarında Lord Curzon Müttefiklerin arabuluculuğunu kabul etmeye ikna edildi ve Lord Curzon, yeni barış koşulları üzerinde çalışmak için Müttefiklere yeni bir konferansı önerdi. Konferans, ne yazık ki, Fransa'da Briand Hükûmeti'nin düşüşü ve ardından uzun bir süre değiştirilmeyen İtalyan Hükûmeti'nin düşüşü sebebiyle ertelendi ve bu kez şartlar önerildiğinde Yunanistan tarafından kabul edilmesine rağmen, Türkler tarafından reddedildiler. Düşmanlıklar yeniden başladı ve ardından Yunan çöküşü geldi...
https://fraser.stlouisfed.org/files/docs/publications/cfc/cfc_19221021.pdf 29 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
İngiliz Başbakan David Lloyd George - 14 Ekim 1922:
... Doğu politikamızın bir dizi doğaçlama olduğu söylendi. Neydi o politika? Politika, kuşkusuz, her şeyden önce boğazların özgürlüğünü güvence altına almaktı; ikincisi, Türk egemenliğine emanet edemeyeceğiniz Hıristiyan olmayan halkları Türk yönetiminden uzaklaştırmaktı. Bu kimin politikasıydı? 1916'da göreve geldiğimde Rusya, Fransa, İtalya ve hatta Yunanistan ile Türkiye'yi tamamen bölen bir dizi anlaşma buldum. Türklere Anadolu'nun sadece küçük bir şeridi kalmıştı. Bunu kim yaptı? Gray ve Asquith hûkümeti. Bunun benim politikam olmadığını söylemek istiyorum. Hepimiz buna bağlıydık ama kumanda Asquith ve Gray'in elindeydi. Benim başlattığım bir politika değildi. Ben Başbakan olmadan önce, Türkiye, çeşitli yetkilerle yapılan anlaşmalarla tamamen bölünmüştü. Ermenistan, İstanbul ve boğazlar Rusya'ya verilmişti. Hiç aldırış etmedim ama çok dar görüşlü bir politikaydı. Rus devrimi kötü sonuç verseydi, şu anda İstanbul'da ve boğazlarda Bolşevikler olurdu. Bu bir hataydı ama hepimiz içindeydik. Olan diğer şey neydi? Güney Anadolu'nun İtalya tarafından işgal edilmesi Müttefiklerin davasına onarılamaz bir felaket getirdi. Sonra en büyük felaketlerden biri geldi: Venizelos'un düşüşü ve ardından gelen zayıf ve beyhude yönetimin yerini alması. Pekala, bütün bunlar, bizim üzerinde kontrol sahibi olmadığımız durumlardı; bu yüzden politikamızı yeniden şekillendirmek zorunda kaldık. Sırada ne var? Galiçya'daki Fransız yenilgisi, konumlarını yeniden şekillendirmelerine neden oldu. Sırada ne var? Wilson, Amerika'yı Ermenistan üzerindeki manda yönetimini almaya ikna edebileceği izlenimi altındaydı. Wilson'ın sağlığı bozuldu. Bunun üzerinde de hiçbir kontrolümüz yok. Sevr Antlaşması'nın hazırlığı ise Lord Curzon ve Fransız Dışişleri Bakanlığı'ndan M. Berthelot tarafından Aralık 1919'da başladı. Başkan Wilson'ın umutlarının yıkılacağı netleştiğinde ve Amerikan işbirliğini beklemek faydasız kaldığında, Türkiye ile Barış Antlaşması Müttefikler tarafından ciddiye alındı. Yüksek Konsey, bu Antlaşma'nın hazırlanmasını, Lord Curzon'un başkanlığındaki Londra'daki Dışişleri Bakanlığı'nda bir araya gelen ve taslak önerileri daha sonra Yüksek Konsey'in San Remo'daki tam toplantısında görüşülen büyükelçiler ve uzmanlardan oluşan bir komiteye devretti. Muhtelif devletlerin başbakanları ve dışişleri bakanları toplanmış ve müzakereler sonucunda 10 ağustos 1920'de sevr antlaşması imzalanmıştır. Ve Antlaşma, imzalanmasına rağmen, hiçbir zaman onaylanmadı. İmzasını müteakip birkaç ay içinde Başbakan Venizelos düştü ve Konstantin Yunanistan'a geri çağrıldı. Bu olaylardan cesaret alanlar, anlaşmanın şartlarına karşı çıkanlar, sertleştiler. Londra konferansı teklifleri her iki tarafın da kabulünü sağlayamadı ve aralarındaki düşmanlıklar yeniden başladı. Bunu, Franklin Bouillon'un Ankara'ya ikinci ziyareti ve Fransız Hükûmeti'nin Mustafa Kemal ile yaptığı ayrı bir anlaşma izledi. Bu yılın (1922) başlarında Lord Curzon Müttefiklerin arabuluculuğunu kabul etmeye ikna edildi ve Lord Curzon, yeni barış koşulları üzerinde çalışmak için Müttefiklere yeni bir konferansı önerdi. Konferans, ne yazık ki, Fransa'da Briand Hükûmeti'nin düşüşü ve ardından uzun bir süre değiştirilmeyen İtalyan Hükûmeti'nin düşüşü sebebiyle ertelendi ve bu kez şartlar önerildiğinde Yunanistan tarafından kabul edilmesine rağmen, Türkler tarafından reddedildiler. Düşmanlıklar yeniden başladı ve ardından Yunan çöküşü geldi...
https://fraser.stlouisfed.org/files/docs/publications/cfc/cfc_19221021.pdf 29 Mart 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.