Analysis of information sources in references of the Wikipedia article "Mustafa Suphi" in Turkish language version.
Mustafa Suphi'nin kızkardeşi Fitnat Hanım, 1899 yılında babasının valilik göreviyle bulunduğu Kudüs'te doğdu. Bir Fransız okulunda batılı eğitimi aldı, güzelliği ve şıklığıyla dönemin göz kamaştırıcı kızlarından oldu. 25 yaşındayken, Almanya'da tıp öğrenimi gören, Türkiye'nin ilk operatör doktorlarından ve İstanbul Tıp Fakültesi'nin kurucularından Prof. Kerim Sebati Gürgün ile evlendi. Bu evliliğinden Rezan, Leyla ve Berhan isimli üç çocuğu dünyaya geldi. Çok sevdiği ve yaşamı boyunca özlemle andığı ağabeyi Mustafa Suphi'nin yanı sıra ablası Kutsiye, kardeşi Jale İsmet ve oğlu Berhan'ın genç yaşlarda yaşama veda edişlerine şahit olan Fitnat Hanım, dengeli kişiliği ve sağlam ruh yapısı sayesinde cesaretle ve sevgiyle sürdürdüğü yaşamı boyunca, kendisi dışındaki tüm evlatlarını yitiren babası Ali Rıza Bey'in en büyük desteği oldu.
Yılbaşı gecesi intihar
Çamlıca Kız Lisesi mezunu olan ağabeyi Mustafa Suphi gibi resim yapmaya meraklı ve iyi bir piyanist olan Jale İsmet Hanım, dönemin Washington Büyükelçisi olan eşinin diplomatik görevi nedeniyle, uzun süre yurtdışında yaşadı. Son derece duygulu, hassas bir yapıya ve artistik bir kişiliğe sahip olduğu belirtilen Jale İsmet Hanım'ın hayatında ağabeyinin esrarengiz ölümü onarılmaz bir yara açtı. Yaşamın acı ve zorluklarına, ablası Fitnat Hanım gibi göğüs germekte güçlük çeken Jale İsmet Hanım'ın yaşamı, ağabeyi gibi dramatik bir şekilde noktalandı. Depresyondan kurtulamayan Jale İsmet Hanım, İstanbul'da bir yılbaşı gecesi intihar ederek yaşamına son verdi. Küçük yeğeni Rezan Gürgün'ün de yaşamı diğerlerinden farklı olmadı. Maden mühendisi eşinden ayrıldıktan sonra ABD'ye giden Rezan Hanım da, bir depresyon sonucu yalnız yaşamı tercih etti. İstanbul'da tek başına yaşadığı evde sessizce öldü.
Babası Ali Rıza (Özütürk) Cumhuriyet döneminde de bürokrasi içindeki konumunu korumuştur ve 1930’da Samsun valisi olarak görünmektedir.
Babası Ali Rıza (Özütürk) Cumhuriyet döneminde de bürokrasi içindeki konumunu korumuştur ve 1930’da Samsun valisi olarak görünmektedir.